Elbirliğiyle Mülkiyet Nedir?
Elbirliğiyle Mülkiyet, kanun veya belirli sözleşmeler çerçevesinde birden fazla kişinin ortak malik olduğu bir sistemdir. Ortakların bireysel payları belirli değildir ve her biri, mülkiyetin tamamına ortak olma hakkına sahiptir. Bu malikiyet şekli, paylı mülkiyetten farklı olarak, maliklerin bireysel olarak payları üzerinde tek başlarına tasarrufta bulunmalarına izin vermez. Bunun yerine, tüm ortakların birlikte hareket etmesi ve mülkiyetle ilgili kararları oybirliğiyle alması gerekmektedir. Bu düzen, ortakların üzerinde anlaştığı veya kanunla öngörülen belirli sözleşmeler doğrultusunda ortaya çıkar.
Bu sistemin en yaygın görüldüğü alanlardan biri miras hukukudur. Bir kişi vefat ettiğinde, mirasçılar terekedeki taşınmaz ve taşınır malların elbirliğiyle malikidir. Miras süreci tamamlanıp mallar paylaşılana kadar, mirasçılar mülkiyet üzerinde yalnızca ortak olarak hak sahibidir. Bu yapı ayrıca belirli ortaklık türlerinde, özellikle adi ortaklıklarda ve eşler arasında bazı mal rejimlerinde de görülmektedir. Bu hukuki statü, tüzel kişiliği olmayan toplulukların sahip olduğu malların yönetiminde de kullanılmaktadır.
Temel Özellikleri
- Bireysel paylar belirlenmemiştir: Ortakların mülkiyet hakkı belirli paylara bölünmez. Mülkiyetin tamamı, tüm ortakların ortak hakkı altındadır.
- Oybirliğiyle karar alma zorunluluğu vardır: Mülkiyetin yönetimi ve tasarrufu için tüm ortakların onayı gereklidir. Bir ortağın tek başına karar alarak mülkü satması, kiralaması veya devretmesi mümkün değildir.
- Tüzel kişiliği bulunmaz: Bu mülkiyet şekli, bir şirket gibi tüzel kişiliğe sahip değildir. Bu nedenle, mülkiyetin temsili ancak tüm ortakların katılımıyla veya belirli bir ortak tarafından vekalet verilmesiyle sağlanabilir.
- Tasarruf yetkisi sınırlandırılmıştır: Ortaklar, mülkiyetin yönetimi ve kullanımı konusunda bireysel hareket edemezler. Ancak ortaklık yapısı bozulmadan önce ortaklardan biri kendi hakkını diğer ortakların rızası olmadan devredemez.
Elbirliğiyle Mülkiyetin Hukuki Dayanağı
Bu hukuki statü, Türk Medeni Kanunu'nun 701-703. maddeleri kapsamında düzenlenmiştir. Kanunda bu malikiyet şeklinin nasıl oluştuğu, yönetildiği ve sona erdirildiği açıkça belirtilmektedir. Aynı zamanda, Borçlar Kanunu'nda adi ortaklık gibi belirli sözleşmelere dayanan örnekler de düzenlenmiştir. Bu sistem genellikle mirasçılar arasında, ortaklık ilişkilerinde veya belirli topluluklar içinde ortaya çıkmaktadır. Hukuki dayanak bakımından, kanunlarda belirtilen sınırlar çerçevesinde belirlenen bu mülkiyet düzeni, malın bireysel kullanımını sınırladığı için zaman zaman ihtilaflara neden olabilir.
Elbirliğiyle Mülkiyet ile Paylı Mülkiyet Arasındaki Farklar
Elbirliğiyle mülkiyet ve paylı mülkiyet, ortakların hakları ve tasarruf yetkileri açısından farklılık göstermektedir. Bu ortaklık yapısında, ortakların bireysel paylarının belirlenmediği ve ortaklığın bütün olarak mülkiyet hakkına sahip olduğu bir malikiyet türü söz konusudur. Paylı mülkiyette ise her paydaşın mülkiyet üzerinde belirli bir payı bulunmaktadır ve bu pay oranında tasarruf yetkisi mevcuttur.
Örneğin, paylı mülkiyette bir paydaş, kendi payını diğer paydaşların onayı olmadan devredebilir veya satabilir. Ancak bu ortaklık sisteminde, ortaklardan hiçbiri diğer ortakların izni olmadan mülkiyet üzerinde bireysel olarak tasarrufta bulunamaz. Bu nedenle, bu mülkiyet türü, miras paylaşımı veya ortaklık sona erene kadar süregelen bir sahiplik yapısıdır.
Elbirliğiyle Mülkiyetin Sona Ermesi
Ortakların mülkiyet üzerindeki haklarını bireyselleştirmesi veya ortaklık ilişkisini tamamen bitirmesi ile gerçekleşir. Bu süreç birkaç farklı yolla tamamlanabilir:
- Ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şuyu Davası): Ortaklardan biri, mahkemeye başvurarak ortaklığın sona erdirilmesini talep edebilir. Bu durumda mahkeme, mülkün aynen taksim edilip edilemeyeceğini inceler ve mümkünse aynen paylaşım yapılmasını sağlar. Eğer aynen taksim mümkün değilse mülkün satılarak bedelinin ortaklara dağıtılmasına karar verilir.
- Paylı mülkiyete dönüştürme: Bu ortaklık yapısının devam etmesini istemeyen ortaklar, oybirliğiyle karar alarak mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürebilir. Bu dönüşüm sonrasında her ortak, belirli bir payın sahibi olur ve bu pay üzerinde bireysel tasarruf yetkisine sahip hale gelir.
- Ortaklığın feshi: Eğer bu mülkiyet düzeni, bir ortaklık ilişkisine dayanıyorsa (örneğin, adi ortaklık gibi), ortaklık sona erdiğinde malikiyet yapısı da değişebilir.
- Mülkün devri: Tüm ortakların ortak kararı ile mülk üçüncü bir kişiye satılarak bu sistem sona erdirilebilir.
Elbirliğiyle Mülkiyetin Yarattığı Sorunlar
Elbirliğiyle mülkiyet, özellikle mirasçılar veya birden fazla malik bulunan taşınmazlarda çeşitli sorunlara yol açabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Oybirliği gerekliliği: Tüm kararlar ortakların oybirliği ile alınmalıdır. Bu, taşınmazın satışı, kiralanması veya kullanımı gibi konularda tıkanmalara neden olabilir.
- Bireysel tasarrufun olmaması: Ortaklardan biri kendi hissesini diğer ortakların onayı olmadan devredemez. Bu durum, pay sahiplerinden birinin mülkiyet üzerindeki haklarını kullanmasını zorlaştırabilir.
- Hukuki süreçlerin uzun olması: Eğer ortaklar arasında anlaşmazlık varsa, hukuki süreçler yıllarca sürebilir. İzale-i şuyu davaları, özellikle taşınmazların değer tespiti ve satış işlemleri nedeniyle uzun zaman alabilir.
Bu gibi sorunları önlemek için ortakların, elbirliğiyle mülkiyet yerine paylı mülkiyete geçiş yapmaları önerilmektedir. Ayrıca, ortaklar arasında bir yönetim planı belirlenerek karar alma süreçleri daha kolay hale getirilebilir. Bu ortaklık modeli, dikkatle yönetilmesi gereken bir malikiyet yapısı olduğundan, süreçlerin sağlıklı ilerlemesi için hukuki danışmanlık almak büyük önem taşımaktadır.
Elbirliğiyle mülkiyet, özellikle mirasçılar ve ortak mülk sahipleri için avantajlar sunarken, yönetim ve tasarruf işlemlerinde ciddi kısıtlamalar getirdiği için dikkatli yönetilmesi gereken bir mülkiyet türüdür. Ortakların bireysel tasarruf yetkisine sahip olmaması, anlaşmazlık durumlarında mülkün kullanımını ve değerlenmesini zorlaştırabilir. Bu nedenle, ortakların mülkiyet yönetimi konusunda yazılı bir anlaşma yapması veya paylı mülkiyete geçişi düşünmesi süreci kolaylaştırabilir. Hukuki ihtilafların önüne geçmek ve hak kaybı yaşamamak adına, özellikle mülkiyet devri, kira sözleşmeleri veya ortaklığın sona erdirilmesi gibi işlemlerde bir avukattan destek almak büyük önem taşımaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Elbirliğiyle mülkiyetin paylı mülkiyete dönüşmesi için tüm ortakların anlaşması veya mahkeme kararı gerekir.
İlgili yazılar: