Ortaklığın Giderilmesi Davası: Süreç ve Haklar

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Nedir?

Ortaklığın giderilmesi davası, birden fazla kişi tarafından ortak mülkiyet halinde sahip olunan taşınır veya taşınmaz malların bireysel mülkiyete dönüştürülmesi ya da satış yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Hukuk sistemimizde, paylı mülkiyet (müşterek mülkiyet) veya elbirliği mülkiyeti (iştirak halinde mülkiyet) şeklinde birden fazla kişinin bir taşınmaz veya taşınır mal üzerinde ortak olması mümkündür. Ancak zaman içinde ortaklar arasında anlaşmazlıklar çıkabilir ve ortak kullanımı devam ettirmek mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda ortaklardan herhangi biri, mahkemeye başvurarak ortaklığın sona erdirilmesini talep edebilir.

Bu dava, paydaşların karşılıklı rızasıyla ortaklığı sona erdirememesi halinde hukuki yollarla çözüm sağlamak için devreye girer. Ortaklığın giderilmesi davası açıldığında, mahkeme ya malın aynen bölüşülmesine (aynen taksim) ya da bölüşme mümkün değilse satış yapılarak bedelinin paydaşlar arasında bölüştürülmesine karar verir.

Ortaklığın Giderilmesi Kavramı ve Hukuki Dayanağı

Ortaklığın giderilmesi davası, Medeni Kanun’un ilgili maddelerine dayanmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 698. ve 699. maddeleri, ortak mülkiyetin sona erdirilmesi ve paylaşım yöntemlerini düzenlemektedir. Kanun, paydaşlardan her birine ortak mülkiyetin sona erdirilmesini isteme hakkı tanımaktadır. Aynı şekilde, miras hukukundan kaynaklanan ortak mülkiyet durumlarında da mirasçılar, ortaklığın sona erdirilmesini talep edebilir.

Türk Medeni Kanunu’nun 698. Maddesi: “Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.”

Kanunun 699. maddesi ise paylaşım biçimini şu şekilde açıklamaktadır:

Türk Medeni Kanunu’nun 699. Maddesi: “Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.”

Bu düzenlemeler, paydaşların haklarını koruyarak mülkiyet üzerindeki anlaşmazlıkların yargı yoluyla çözüme kavuşmasını sağlamaktadır. Ortaklığın giderilmesi davası, özellikle miras kalan taşınmazlarda ve aile mülkiyetlerinde sıkça karşılaşılan bir hukuki süreçtir.

Hangi Durumlarda Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılır?

Ortaklığın giderilmesi davası açılabilecek durumlar şu şekildedir:

  • Miras kalan taşınmazlar: Birden fazla mirasçının ortak olduğu taşınmazlarda mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkarsa, miras ortaklığı sona erdirilmek istenebilir.
  • Paylı mülkiyet taşınmazları: Birden fazla kişinin hisse sahibi olduğu taşınmazlarda, ortaklar arasında kullanım veya paylaşım konusunda uzlaşmazlık varsa dava açılabilir.
  • Elbirliği mülkiyeti: Miras veya diğer sebeplerle elbirliği halinde sahip olunan taşınmazlarda, ortaklar bu mülkiyetin sona erdirilmesi için dava açabilir.
  • Ortak işletmeler veya tarımsal araziler: Ortak olarak sahip olunan tarımsal araziler veya ticari taşınmazlarda, ortaklardan birinin mülkiyeti sona erdirmek istemesi halinde dava açılabilir.

Bu dava, tarafların anlaşarak ortaklığı sona erdirememesi durumunda mahkeme kararı ile çözüm sağlamak için açılmaktadır. Eğer ortaklar, taşınmazı veya taşınırı bölüşerek paylaşabiliyorsa mahkeme aynen taksim kararı verir. Ancak aynen taksim mümkün değilse, mahkeme satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verebilir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasının Tarafları Kimlerdir?

Ortaklığın giderilmesi davasının tarafları, taşınır veya taşınmaz mala ortak olan tüm paydaşlardır. Bu davada davacı konumunda olan taraf, mülkiyet hakkını bireyselleştirmek isteyen paydaştır. Davalı taraf ise ortak mülkiyete sahip diğer paydaşlardır.

Davacı Olabilecek Kişiler:

  • Paylı veya elbirliği mülkiyetine sahip kişiler
  • Mirasçılar
  • Mahkeme tarafından yetkilendirilen yasal temsilciler

Davalı Olabilecek Kişiler:

  • Aynı taşınır veya taşınmazda hak sahibi olan diğer paydaşlar
  • Hissedarlar
  • Mirasçılar

Ortaklığın giderilmesi davası, taşınmaz mülkiyetinin bireyselleştirilmesini amaçlayan bir dava olduğu için paydaşlardan biri tarafından açılabilir ve diğer tüm paydaşlara karşı yürütülür. Davada tüm ortakların yer alması zorunludur. Eğer paydaşlardan biri vefat etmişse, mirasçılar davaya dahil edilir.

Bu dava sonucunda, mahkeme taşınmazın aynen taksim edilip edilemeyeceğini değerlendirir. Eğer taşınmazın aynen bölüşülmesi mümkünse, mahkeme taşınmazı hissedarlara payları oranında tahsis eder. Ancak aynen bölüşme mümkün değilse, taşınmaz açık artırma yoluyla satılarak elde edilen gelir ortaklar arasında paylaştırılır.

Ortaklığın giderilmesi davası, taraflar arasında hukuki ihtilafı çözmek ve mülkiyet üzerindeki belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla önemli bir hukuki süreçtir. Bu süreçte uzman bir gayrimenkul avukatı ile çalışmak, hak kaybına uğramamak açısından büyük önem taşımaktadır.

Ortaklığın Giderilmesi Davasının Türleri

Aynen Taksim Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi

Ortaklığın giderilmesi davasında aynen taksim, taşınmazın bölünerek paydaşlara dağıtılması yoluyla ortaklık ilişkisinin sona erdirilmesini ifade eder. Bu yöntem, taşınmazın bölünebilir nitelikte olması halinde uygulanabilir. Örneğin, geniş bir tarla ya da arsa, paydaşların hisseleri oranında bölünebiliyorsa, mahkeme aynen taksim kararı verebilir. Ancak, bölünmenin taşınmazın değerinde ciddi bir kayba yol açmaması gerekmektedir. Eğer taşınmazın bölünmesi mümkün değilse veya bölündüğünde değer kaybı yaşanacaksa, mahkeme satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verebilir.

Aynen taksim yöntemi, özellikle büyük arazi veya tarımsal taşınmazlar için daha uygundur. Ancak, şehir içindeki küçük taşınmazlar veya apartman daireleri için genellikle mümkün değildir. Mahkeme, taşınmazın bölünebilir olup olmadığını belirlemek için bilirkişi raporu talep eder ve taşınmazın durumuna göre karar verir.

Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi

Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi, taşınmazın mahkeme kararıyla satılarak elde edilen bedelin paydaşlar arasında hisseleri oranında bölüştürülmesi yöntemidir. Bu yöntem, aynen taksimin mümkün olmadığı veya taşınmazın bölünmesi halinde ekonomik değer kaybına uğrayacağı durumlarda tercih edilir.

Satış işlemi, genellikle mahkeme tarafından açık artırma yoluyla gerçekleştirilir. İlgili taşınmazın değeri bilirkişiler tarafından belirlenir ve belirlenen kıymet takdirine göre satış gerçekleştirilir. Satışın paydaşlar arasında artırma yoluyla yapılması için tüm paydaşların rızası gerekmektedir. Ancak, taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa, taşınmaz kamuya açık bir ihale ile satılır ve elde edilen gelir pay sahiplerine dağıtılır.

Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi, tarafların uzun süren anlaşmazlıklardan kaçınmasını sağlar ve taşınmazın ekonomik olarak değerlendirilmesini mümkün kılar. Bu nedenle, taraflar ortak bir kullanım veya paylaşım konusunda uzlaşamadıklarında, en yaygın tercih edilen yöntemlerden biri olmaktadır.

Kısmi Ortaklığın Giderilmesi Mümkün Mü?

Kısmi ortaklığın giderilmesi, ortaklığın sadece belirli bir kısmının sona erdirilmesi anlamına gelir. Ancak, Türk hukuk sisteminde, ortaklığın tamamen giderilmesi esastır ve genellikle kısmi ortaklığın sona erdirilmesi mümkün değildir. Paydaşlardan biri, kendi hissesini diğer paydaşlara devretmeyi veya satmayı teklif edebilir, ancak bu durum mahkeme tarafından doğrudan hükmedilen bir süreç değildir.

Mahkemeler, genellikle tüm paydaşları kapsayan bir karar verir ve ortaklığın tamamen giderilmesini sağlar. Ancak, bazı durumlarda paydaşların kendi aralarında yapacakları anlaşmalar ile belirli hisseler devredilebilir ve böylece bazı paydaşların ortaklık ilişkisi sona erdirilebilir.

Ortaklığın giderilmesi davasında hangi yöntemin uygulanacağı, taşınmazın niteliği, tarafların talepleri ve hukuki gereklilikler göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından belirlenir. Eğer taşınmazın bölünmesi veya satışı konusunda bir belirsizlik söz konusu ise, paydaşların uzman bir avukattan destek alması sürecin daha sağlıklı yürütülmesini sağlayacaktır.

Ortaklığın Giderilmesi Davası Açma Süreci

Ortakların mal üzerindeki mülkiyet hakkını bireyselleştirmek ya da satış yoluyla paylaştırmak için açılan bu dava, taraflar arasında anlaşmazlık olması durumunda devreye girer. Bu süreç, pay sahiplerinin haklarını koruyarak adil bir çözüm sağlamak amacıyla mahkemeler tarafından yürütülür.

Ortaklığın giderilmesi davasının başarılı bir şekilde yürütülmesi için dava açma şartlarının sağlanması ve hukuki sürecin dikkatlice takip edilmesi gerekmektedir. Pay sahiplerinin hukuki haklarını doğru bir şekilde kullanabilmesi için dava sürecine dair detayların bilinmesi önemlidir.

Kimler Ortaklığın Giderilmesi Davası Açabilir?

Ortaklığın giderilmesi davasını açabilecek kişiler, ortak mülkiyet hakkına sahip olan tüm paydaşlardır. Eğer bir taşınmaz veya taşınır mal birden fazla kişinin mülkiyetinde bulunuyorsa ve taraflar arasında ortaklık sona erdirilmek isteniyorsa, her bir paydaş bu davayı açma hakkına sahiptir.

Bu dava, genellikle miras yoluyla ortak mülkiyet hakkına sahip olan kişiler veya bir taşınmazın birden fazla hissedarı tarafından açılmaktadır. Örneğin, birden fazla mirasçının ortak olduğu bir gayrimenkulde, mirasçılardan biri diğer mirasçılarla anlaşamazsa ve ortaklığı sonlandırmak isterse, ortaklığın giderilmesi davası açabilir.

Ayrıca, elbirliğiyle mülkiyete sahip olan ortakların tamamının birlikte dava açması gerekirken, paylı mülkiyet durumunda her bir paydaş, diğer paydaşlara karşı bireysel olarak bu davayı açabilir. Ortaklardan biri davayı açtığında, diğer paydaşlar davaya taraf olarak dahil edilir.

Ortaklığın Giderilmesi Davası Açma Şartları

Ortaklığın giderilmesi davası açılabilmesi için belirli hukuki şartların sağlanması gerekmektedir. İşte bu davanın açılabilmesi için gereken başlıca şartlar:

  1. Birlikte mülkiyetin bulunması: Dava konusu mal, birden fazla kişinin ortak mülkiyetinde olmalıdır. Paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti bulunan mallar için bu dava açılabilir.
  2. Paydaşlar arasında anlaşmazlık olması: Ortakların, taşınmaz veya taşınır malın paylaşımı konusunda anlaşmaya varamamış olması gerekmektedir. Eğer ortaklar kendi aralarında anlaşarak malın paylaşımını sağlayabiliyorsa, dava açmaya gerek yoktur.
  3. Paydaşlardan birinin dava açma hakkına sahip olması: Davacı, dava konusu taşınır veya taşınmaz mal üzerinde pay sahibi olmalıdır. Davacı olmayan kişiler, bu davayı açamaz.
  4. Elbirliği mülkiyetinde tüm paydaşların birlikte dava açması: Eğer taşınmaz elbirliği mülkiyetinde ise (örneğin miras ortaklığı), tüm mirasçıların birlikte dava açması gerekmektedir. Ancak, paylı mülkiyette her paydaş bireysel olarak dava açabilir.
  5. Davanın yetkili mahkemede açılması: Ortaklığın giderilmesi davası, taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılmalıdır.

Bu şartlar sağlandığında, davacı mahkemeye başvurarak ortaklığın giderilmesi davasını açabilir ve süreci başlatabilir.

Dava Açma Süresi ve Zamanaşımı Süreleri

Ortaklığın giderilmesi davasında herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Ortaklardan her biri, herhangi bir zamanda bu davayı açma hakkına sahiptir. Ancak, dava sürecinde bazı hukuki süreler dikkate alınmalıdır:

  • Dava açılmadan önce arabuluculuk süreci: 01.09.2023 tarihinden itibaren ortaklığın giderilmesi davası açılmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Arabuluculuk sürecinde tarafların anlaşamaması durumunda dava açılabilir.
  • Mahkeme süreci: Dava açıldıktan sonra mahkeme, taşınmazın paylaşılabilir olup olmadığını tespit etmek için bilirkişi incelemesi yapar ve süreci yürütür. Mahkeme süresi, davanın karmaşıklığına ve tarafların tutumuna bağlı olarak değişebilir.
  • İcra yoluyla satış ve paylaşım süreci: Eğer mahkeme satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verirse, icra müdürlüğü tarafından satış süreci başlatılır ve satış bedeli pay sahiplerine dağıtılır. Bu süreç de belirli bir zaman alabilir.

Ortaklığın giderilmesi davası, taraflar arasında anlaşmazlıkların çözülmesini sağlayan önemli bir hukuki süreçtir. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için uzman bir avukattan destek alınması önerilmektedir. Özellikle taşınmazın paylaşımı konusunda yaşanabilecek anlaşmazlıklar göz önünde bulundurularak hukuki prosedürlerin eksiksiz yerine getirilmesi önemlidir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Mahkeme Süreci

Ortaklığın giderilmesi davası, paylı veya elbirliği mülkiyetine tabi bir malın bireysel mülkiyete dönüştürülmesi veya satılması suretiyle ortaklığın sonlandırılmasını amaçlayan bir hukuki süreçtir. Bu dava, paydaşlar arasında anlaşmazlık oluştuğunda, hukuki yollarla malvarlığın ayrıştırılmasını sağlamak için açılır. Mahkeme süreci, yetkili mahkemeye başvuru, dava dilekçesinin hazırlanması, tarafların hak ve yükümlülükleri, bilirkişi raporlarının incelenmesi ve mahkemenin karar aşaması gibi birçok önemli adımdan oluşmaktadır.

Ortaklığın Giderilmesi Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Ortaklığın giderilmesi davasında görevli mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 4. maddesi gereği Sulh Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise davaya konu olan taşınmaz malın bulunduğu yer mahkemesidir.

Eğer birden fazla taşınmaz söz konusu ise, bu taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabilir. Taşınmaz dışındaki diğer malvarlığı unsurları için genel yetki kuralları uygulanır.

Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Ortaklığın giderilmesi davası için hazırlanacak dilekçe, HMK'nın 119. maddesine uygun olarak hazırlanmalı ve şu unsurları içermelidir:

  • Davacının ve davalıların kimlik ve adres bilgileri
  • Davaya konu olan malın nitelikleri (tapulu ise tapu kaydı bilgileri)
  • Ortaklığın hangi yöntemle giderilmesinin talep edildiği (aynen taksim veya satış yoluyla)
  • Taraflar arasında anlaşmazlık olduğu ve ortaklığın giderilmesinin neden gerekli olduğu
  • Talep edilen diğer hususlar (avukat üreti, mahkeme giderleri vb.)

Dava dilekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olmaması için alanında uzman bir avukattan destek alınması önerilir.

Tarafların Hakları ve Yükümlülükleri

Ortaklığın giderilmesi davasında taraflar hem haklara hem de belirli yükümlülüklere sahiptir:

  • Davacının Hakları: Davacı, ortaklığın giderilmesini talep etme hakkına sahiptir. Malın aynen taksimi veya satışını isteyebilir.
  • Davalının Hakları: Davalı, davaya itiraz edebilir, aynen taksim yerine satış talep edebilir ya da bizzat taşınmazın kendisine verilmesini talep edebilir.
  • Mahkemeye Sunulacak Belgeler: Tapu kayıtları, taraflar arasındaki sözleşmeler, veraset ilamı ve diğer ilgili belgeler dosyaya eklenmelidir.

Mahkeme Sürecinde Bilirkişi Raporlarının Önemi

Ortaklığın giderilmesi davasında mahkeme genellikle bilirkişi incelemesi yaptırarak malın değerini belirler. Bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor, taşınmazın pazar değerini ve aynen taksimin mümkün olup olmadığını ortaya koyar.

Bilirkişi raporlarının işlevleri şunlardır:

  • Malın aynen bölünüp bölünemeyeceğini belirler.
  • Satış halinde piyasa fiyatlarını baz alarak tahmini değer belirler.
  • Taraflar arasındaki itirazların giderilmesine yardımcı olur.
  • Mahkemenin karar almasında belirleyici rol oynar.

Mahkemenin Karar Aşaması ve Uygulama Süreci

Mahkeme, tarafların sunmuş olduğu delilleri ve bilirkişi raporunu dikkate alarak kararını verir. Karar genellikle iki şekilde olabilir:

  • Aynen taksim: Mahkeme, malın bölünebilir olduğuna karar verirse, paydaşlar arasında bölüştürülmesine hükmeder.
  • Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi: Malın bölünebilir olmadığı veya değer kaybı yaşanacağı tespit edilirse, mahkeme taşınmazın satışına karar verir ve elde edilen tutar hisselere göre bölüştürülür.

Karar kesinleştirildikten sonra satış işlemi icra dairesi veya yetkili satış memurluğu aracılığıyla gerçekleştirilir. Satış işlemi tamamlandıktan sonra elde edilen gelir tarafların hissesine göre dağıtılır.

Ortaklığın giderilmesi davası, hukuki detayları yoğun bir süreçtir ve uzman bir avukattan destek almak sürecin doğru yönetilmesini sağlayacaktır. Bu nedenle davasınızın her aşamasında alanında uzman bir avukata danışmanız önemlidir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Karar ve Sonuçlar

Ortaklığın giderilmesi davası sonucunda mahkeme, taşınmazın bölünmesi ya da satışına karar verir. Bu süreçte tarafların talepleri, taşınmazın niteliği ve hukuki gereklilikler göz önünde bulundurulur. Mahkemenin verdiği karar kesinleştiğinde, belirlenen yönteme göre işlem başlatılır. Kararın uygulanması için icra müdürlüğü ve ilgili kamu kurumları devreye girer. Mahkeme sürecinin sonunda paydaşlar, ya taşınmazı bireysel mülkiyet olarak elde eder ya da satış bedelinden paylarına düşen tutarı alırlar. Bu noktada, kararın taraflara getireceği hukuki yükümlülüklerin iyi anlaşılması gerekir.

Mahkeme Kararları ve Sonuçları

Ortaklığın giderilmesi davasında mahkeme, tarafların taleplerine ve taşınmazın durumuna göre iki farklı sonuca hükmedebilir:

  1. Aynen taksim: Eğer taşınmazın bölünebilir olduğu tespit edilirse, mahkeme ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesine karar verir. Bu durumda taşınmaz, paydaşların hisseleri oranında bölünerek her birine bireysel mülkiyet hakkı tanınır. Ancak, bölme işlemi taşınmazın değer kaybına yol açıyorsa ya da teknik olarak mümkün değilse, bu yöntem uygulanmaz.
  2. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi: Taşınmaz bölünemiyorsa veya bölündüğünde ekonomik değer kaybı yaşanacaksa, mahkeme satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verir. Bu durumda taşınmaz, icra müdürlüğü aracılığıyla açık artırma usulüyle satılır ve elde edilen gelir, pay sahiplerine hisseleri oranında dağıtılır.

Mahkeme kararları kesinleştiğinde, icra sürecinin başlatılması için taraflar ilgili kurumlardan gerekli işlemleri gerçekleştirmelidir. Satış kararının uygulanması veya aynen taksim sürecinin tamamlanması, genellikle mahkeme kararı sonrası ek prosedürlerle yürütülmektedir.

Dava Sonucunda Taşınmazın Satışı Nasıl Yapılır?

Eğer mahkeme taşınmazın satışına hükmetmişse, satış süreci icra müdürlüğü tarafından yürütülür. Bu süreçte şu adımlar takip edilir:

  • Kıymet takdiri yapılır: Bilirkişiler tarafından taşınmazın değeri belirlenir ve satış öncesinde paydaşlar bu değere itiraz etme hakkına sahiptir.
  • İhale süreci başlar: Taşınmaz, açık artırma yöntemiyle satışa çıkarılır. Satış ilanı, resmi gazetede ve ilgili ilan panolarında duyurulur.
  • Satış işlemi tamamlanır: En yüksek teklifi veren kişi taşınmazın yeni sahibi olur ve satış bedeli paydaşlara hisseleri oranında dağıtılır.

Satış süreci, mahkeme kararının kesinleşmesini takiben başlatılır ve icra müdürlüğü tarafından yürütülür. Bu aşamada, tarafların süreci hızlandırmak adına hukuki danışmanlık alması faydalı olabilir.

Ortakların Anlaşması Davayı Nasıl Etkiler?

Ortaklığın giderilmesi davasında tarafların kendi aralarında anlaşması, süreci büyük ölçüde kolaylaştırabilir. Paydaşlar aralarında anlaşarak taşınmazın nasıl paylaşılacağını belirleyebilir ya da satışın belirli koşullarla yapılmasına karar verebilirler. Taraflar anlaşma sağlarsa, mahkemeye bu anlaşmanın onaylanması için başvuruda bulunabilirler.

Eğer paydaşlar mahkeme sürecine gitmeden anlaşma sağlayamazlarsa, dava süreci kaçınılmaz olur ve tarafların uzlaşamaması durumunda mahkeme taksim ya da satış yoluyla ortaklığı giderir. Uzlaşma sağlanması, hem süreci hızlandırır hem de tarafların maliyetlerini düşürebilir. Mahkeme dışı uzlaşmalar, genellikle noter huzurunda düzenlenen protokollerle resmileştirilir ve taraflara ek hukuki güvence sağlar.

Ortaklığın giderilmesi davasında en iyi sonucu almak için tarafların süreci dikkatli bir şekilde yönetmesi ve gerekirse uzman bir avukattan destek alması önerilir.

Ortaklığın Giderilmesi Davası ve Yargıtay Kararları

Yargıtay’ın Ortaklığın Giderilmesi Davalarına Yaklaşımı

Yargıtay, ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin kararlarında genellikle paydaşların mülkiyet hakkını koruyarak adil bir paylaşım sağlanmasını hedeflemektedir. Özellikle aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi mümkün olmayan durumlarda, Yargıtay satış suretiyle ortaklığın giderilmesini hukuka uygun bir çözüm olarak değerlendirmektedir.

Yargıtay’ın ortaklığın giderilmesi davalarındaki tutumu, Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerine dayanarak şekillenmektedir. Yargıtay, mahkemelerin bilirkişi raporlarına dayanarak karar vermesi gerektiğini ve satış süreçlerinde paydaşların haklarının korunmasını sıkça vurgulamaktadır. Aynı zamanda, tarafların kendi aralarında anlaşarak süreci hızlandırmasının her zaman daha iyi bir çözüm olduğuna dikkat çekmektedir.

Emsal Kararlar ve Güncel İçtihatlar

Ortaklığın giderilmesi davalarına ilişkin Yargıtay kararları, benzer durumlarla karşılaşan paydaşlar için önemli bir rehber niteliğindedir. Yargıtay’ın geçmiş yıllarda vermiş olduğu emsal kararlar, mahkemelerin hangi kriterlere göre karar verdiğini anlamak açısından önemlidir. Özellikle, paydaşların anlaşamadığı ve mahkemeye taşınan davalarda şu hususlar dikkate alınmaktadır:

  • Aynen taksimin mümkün olmadığı durumlar: Yargıtay, bölünmesi mümkün olmayan veya bölündüğünde ekonomik değer kaybına uğrayacak taşınmazlar için satış yolunun daha uygun olduğuna karar vermektedir.
  • Bilirkişi raporlarının önemi: Yargıtay, taşınmazların değeri ve paylaşım biçimi hakkında karar verirken bilirkişi raporlarının titizlikle incelenmesini ve mahkemelerin bu raporlara uygun karar vermesini vurgulamaktadır.
  • Satış süreçleri ve itirazlar: Ortaklığın giderilmesi davası sonucunda taşınmazın satışına karar verildiğinde, paydaşlar arasında satışın nasıl yapılacağı konusunda anlaşmazlıklar çıkabilmektedir. Yargıtay, bu tür durumlarda mahkemelerin satış sürecini şeffaf ve adil bir şekilde yönetmesini istemektedir.

Yargıtay kararları, ortaklığın giderilmesi davasının hem hukuki hem de pratik yönleriyle ilgili çeşitli içtihatlar geliştirmiştir. Özellikle, mirasçılar arasında çıkan uyuşmazlıklara dair verilen kararlar, bu tür davalar için önemli yol gösterici niteliktedir.

Ortak Mirasçılar Arasında Çıkan Uyuşmazlıklarla İlgili Yargıtay Kararları

Miras ortaklığının giderilmesi, en sık karşılaşılan ortaklık sorunlarından biridir. Yargıtay, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıklara ilişkin emsal kararlar vererek, mirasın adil şekilde paylaşılmasını sağlamaya çalışmaktadır. Ortak mirasçılar arasında çıkan uyuşmazlıklarda şu noktalar ön plana çıkmaktadır:

  • Mirasçılar arasında paylaşım yöntemleri: Yargıtay, mirasçıların taşınmazı bölüşerek aynen taksim yapmasının mümkün olduğu durumlarda bu yöntemin tercih edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ancak, bölünemeyen taşınmazlarda satışın kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktadır.
  • Mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü: Bazı mirasçılar, mirasın satılmasına karşı çıkabilmektedir. Yargıtay, böyle bir durumda, satışın önlenemeyeceğini ve miras ortaklığının giderilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
  • Ön alım hakkı ve miras paylaşımı: Ortaklığın giderilmesi davasında bir mirasçının taşınmazı satın almak istemesi durumunda, diğer mirasçıların ön alım hakkına sahip olup olmadığı tartışma konusu olabilir. Yargıtay, bu tür durumlarda ön alım hakkının sadece belirli koşullar altında kullanılabileceğini belirtmiştir.

Sonuç olarak, Yargıtay’ın ortaklığın giderilmesi davalarına yönelik kararları, hem paydaşların haklarını koruma hem de hukuki süreçleri hızlandırma amacı taşımaktadır. Paydaşlar, bu tür davaları açmadan önce hukuki danışmanlık alarak süreç hakkında daha bilinçli hareket edebilirler. Bu sayede mahkeme süreci daha sağlıklı ilerleyebilir ve adil bir paylaşım sağlanabilir.

  • русскоязычный адвокат в Турции юридическое бюро ер

    Ortaklığın giderilmesi davaları, taşınmazların paylaşımı konusunda taraflar arasında önemli anlaşmazlıklara yol açabilmektedir. Dava sürecinde en sık karşılaşılan sorunlardan biri, tarafların süreci uzatması ve satış aşamasında yaşanan itirazlardır. Bu nedenle dava açmadan önce tarafların uzlaşma ihtimallerini değerlendirmeleri zaman ve maliyet açısından daha avantajlı olabilir. Eğer dava kaçınılmaz hale gelirse, süreç boyunca uzman bir avukat ile çalışmak hak kayıplarının önlenmesi açısından önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Ortaklığın giderilmesi davasının süresi, mahkemenin iş yoğunluğuna, taraf sayısına ve bilirkişi incelemelerinin gerekip gerekmediğine bağlı olarak değişir. Genellikle ilk derece mahkemesinde dava süreci 1 ila 2 yıl arasında sürmektedir. Taraflardan birinin istinaf veya temyiz yoluna başvurması halinde bu süre 3-5 yıla kadar uzayabilir.

Scroll to Top