El Atmanın Önlenmesi Davası Nedir?
El atmanın önlenmesi davası, bir taşınmazın malikinin veya hak sahibi kişinin mülkiyet hakkına yapılan haksız müdahalelerin sona erdirilmesi için açtığı bir dava türüdür. Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesi gereği, mülk sahibi taşınmaz üzerindeki hakkını başkalarına karşı koruma yetkisine sahiptir. Eğer bir kişi taşınmaz malike ait olmasına rağmen haksız şekilde kullanımda bulunuyorsa veya taşınmazın bir bölümünü işgal ediyorsa, malikin bu duruma müdahale edilmesini isteme hakkı doğar.
El atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkını koruyan en önemli dava türlerinden biridir ve genellikle taşınmazın maliki veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hakka sahip kişiler tarafından açılabilir.
El Atmanın Önlenmesi Davasının Hukuki Dayanağı
Bu dava, Türk Medeni Kanunu (TMK) ve ilgili taşınmaz hukukuna dayanmaktadır. Özellikle TMK 683. maddeye göre taşınmaz maliki, başkalarının mülkiyet hakkına aykırı şekilde müdahalede bulunmasını engellemek amacıyla mahkemeye başvurabilir.
Ayrıca, el atmanın önlenmesi davası açarken Türk Borçlar Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu ve İmar Kanunu da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kanunlar çerçevesinde, özellikle ortak alanların kullanımı, komşuluk hukuku ve tapu kayıtlarının geçerliliği gibi hususlar da davada önemli rol oynayabilir.
El Atmanın Önlenmesi Davası Hangi Durumlarda Açılabilir?
El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz mülkiyetine haksız bir şekilde müdahale edilmesi durumunda açılabilir. Bu dava, taşınmazın maliki ya da taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hakka sahip kişiler tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesi mülkiyet hakkı sahibine, malını dilediği gibi kullanma, tasarruf etme ve başkalarının müdahalesine karşı korunma hakkı tanımaktadır. Bu maddeye dayanarak, mal sahibi taşınmazına yönelik haksız müdahaleleri engellemek ve müdahalenin sonuçlarını ortadan kaldırmak için bu davayı açabilir.
El atmanın önlenmesi davası, özellikle şu durumlarda gündeme gelir:
- Fiili İşgal (İzinsiz Kullanım): Taşınmaz sahibinin izni olmadan bir kişinin veya kurumun taşınmazı kullanması, üzerinde yapı inşa etmesi, sınırlarını ihlal etmesi gibi durumlar.
- Üçüncü Kişiler Tarafından Gerçekleştirilen Müdahaleler: Komşu parsellerden gelen müdahaleler, taşınmazın başka kişiler tarafından haksız şekilde kullanılması, işgali ya da zarar verilmesi.
- Kamulaştırmasız El Atma: Devlet veya kamu kurumlarının, bir taşınmaza hukuki bir işlem yapmadan el koyması ya da taşınmazı kullanmaya başlaması.
- Belediyelerin veya Kamu Kurumlarının Müdahaleleri: Yol genişletme, altyapı çalışmaları gibi nedenlerle taşınmazın bir kısmına el konulması ya da taşınmazın sahibinden habersiz kullanılması.
- Tapu Kaydına Dayanmayan Hak İddiaları: Bir kişi tapuya kayıtlı bir taşınmazı haksız yere kullanıyor ya da mülkiyet iddiasında bulunuyorsa, taşınmaz sahibi el atmanın önlenmesi davası açabilir.
- Sınır İhlalleri: Komşu taşınmazın sahibinin, kendi sınırlarını ihlal ederek başkasının mülküne zarar vermesi veya kullanması.
- Başkaları Tarafından Yapılan İnşaat veya Yapılar: Taşınmaz sahibinin izni olmadan bir başkasının taşınmaz üzerine bina, yapı veya eklemeler yapması.
- Ortak Kullanım Alanlarında Haksız Müdahaleler: Kat mülkiyetine tabi binalarda, ortak alanların bazı kat malikleri tarafından haksız şekilde işgal edilmesi.
Bu davalar genellikle tapu sahipleri, zilyetler ve mirasçılar tarafından açılmaktadır. El atmanın önlenmesi davası, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılır ve müdahalenin kaldırılması talep edilir.
El Atmanın Önlenmesi Davasını Kimler Açabilir?
El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz mülkiyetine yönelik haksız müdahaleleri engellemek için açılan bir davadır. Bu davayı açma hakkı, doğrudan taşınmazın maliki veya taşınmaz üzerinde ayni hak sahibi olan kişilere aittir. Ancak, bazı durumlarda bu davayı açma hakkı belirli koşullara bağlı olabilir. İşte el atmanın önlenmesi davasını açabilecek taraflar ve detaylı açıklamaları:
Taşınmazın Malikleri (Mülk Sahipleri)
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesi uyarınca, bir taşınmazın sahibi, taşınmazı üzerinde tam tasarruf hakkına sahiptir ve başkalarının müdahalesine karşı korunma hakkına sahiptir. Bu nedenle, taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen kişi, el atmanın önlenmesi davasını açabilir.
Örnek Durumlar:
- Bir kişi kendi arsasına izinsiz olarak başka birinin inşaat yaptığını tespit ederse, el atmanın önlenmesi davası açabilir.
- Mülk sahibi, taşınmazına komşu bir parselin taşarak sınırlarını ihlal ettiğini fark ederse dava açabilir.
- Bir kişi, mülkünün üzerine izinsiz bir yapı, baraka, çit veya başka bir unsur eklendiğini tespit ederse, mahkemeye başvurabilir.
Sınırlı Ayni Hak Sahipleri
Bir taşınmazın doğrudan maliki olmayan ancak üzerinde sınırlı ayni haklara sahip olan kişiler de el atmanın önlenmesi davası açabilir. Sınırlı ayni hak sahipleri şunlardır:
- Üst Hakkı Sahipleri: Bir taşınmaz üzerinde bağımsız ve sürekli bir üst hakkına sahip olan kişiler, taşınmazın kullanılmasını engelleyen müdahalelere karşı dava açabilir.
- İrtifak Hakkı Sahipleri: Geçit hakkı, su hakkı gibi taşınmaz üzerinde irtifak hakkı bulunan kişiler, bu haklarını kullanmalarını engelleyen müdahalelere karşı dava açabilir.
- Kullanım Hakkı Sahipleri: Bir taşınmazın kullanım hakkına sahip olan kişiler, mülkiyet hakkı kendilerinde olmasa bile, taşınmazın kullanılmasını engelleyen müdahaleleri önlemek için mahkemeye başvurabilir.
Örnek Durumlar:
- Bir kişi, tarla veya bahçesi üzerinde sulama hakkına sahipse ve komşu arazi sahibi su yolunu kapatmışsa, el atmanın önlenmesi davası açabilir.
- Üst hakkı sahibi bir kişi, kendi yaptığı yapının izinsiz olarak başkaları tarafından kullanılmasını engellemek için mahkemeye başvurabilir.
Zilyetler (Fiili Kullanıcılar)
Türk Medeni Kanunu’nun 973. maddesi, zilyetliği (fiili kullanım hakkı) olan kişilerin de taşınmazın korunmasını talep edebileceğini belirtir. Zilyet, taşınmazın sahibi olmayabilir, ancak uzun süre boyunca fiilen taşınmazı kullanıyorsa, müdahaleye karşı dava açabilir.
Örnek Durumlar:
- Bir kişi, kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmazı kullanıyor ve üçüncü kişiler tarafından bu taşınmaza müdahale ediliyorsa, kiracı da davayı açabilir.
- Tarım arazisini uzun süredir işleyen bir çiftçi, başkasının haksız müdahalesine karşı dava açabilir.
- Tapusuz bir taşınmazı uzun süre boyunca kullanan bir kişi, taşınmaza yönelik haksız müdahale varsa el atmanın önlenmesi davası açabilir.
Mirasçılar
Bir taşınmaz miras yoluyla geçtiğinde, mirasçılar mülkiyet hakkına sahip olmasa bile, ortak mülkiyet durumunda taşınmazın korunmasını talep edebilirler. TMK’nın ilgili maddelerine göre, taşınmaz üzerindeki müdahaleleri önlemek amacıyla bütün mirasçılar birlikte ya da herhangi biri tek başına dava açabilir.
Örnek Durumlar:
- Miras kalan bir taşınmazın üçüncü kişiler tarafından işgal edilmesi halinde, mirasçılar el atmanın önlenmesi davası açabilir.
- Ortak mülkiyette, bir mirasçının taşınmazı kullanması engellenirse, bu hak kaybını gidermek için dava açabilir.
Apartman ve Site Yönetimleri
Kat mülkiyeti kanunu uyarınca, apartman ve site yönetimleri de bazı durumlarda el atmanın önlenmesi davası açabilir. Özellikle ortak alanların haksız işgali söz konusu olduğunda, apartman veya site yönetimi kat malikleri adına bu davayı açabilir.
Örnek Durumlar:
- Apartman bahçesinin bir kısmının komşu bina tarafından işgal edilmesi halinde, site yönetimi dava açabilir.
- Otoparkın site dışından kişiler tarafından izinsiz kullanılması durumunda, site yönetimi el atmanın önlenmesi davası açabilir.
Kamulaştırmasız El Atma Durumunda Taşınmaz Sahipleri
Kamu kurumları veya belediyeler, bazen hukuki bir işlem yapmadan taşınmazlara fiili olarak el koyabilir. Bu gibi durumlarda taşınmazın maliki, kamulaştırmasız el atma nedeniyle hem el atmanın önlenmesi davası hem de tazminat davası açabilir.
Örnek Durumlar:
- Belediyenin, yol yapımı bahanesiyle bir taşınmazın bir kısmına el koyması.
- Elektrik veya su dağıtım şirketlerinin, mal sahibinden izin almadan direk veya boru döşemesi.
- Kamu kuruluşlarının taşınmazı hukuka aykırı bir şekilde kullanmaya başlaması.
El Atmanın Önlenmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
El atmanın önlenmesi davasında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu mahkemeler, taşınmazlara ilişkin mülkiyet hakkı ihlalleri ve diğer gayrimenkul hukukuna dair uyuşmazlıkları çözmekle yetkilidir.
Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Yani, taşınmaz hangi şehirde veya ilçede bulunuyorsa, o bölgedeki Asliye Hukuk Mahkemesi davaya bakmakla yükümlüdür. Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıklarda kesin yetki kuralı uygulanmaktadır. Bu nedenle, davanın yanlış bir mahkemede açılması durumunda yetkisizlik kararı verilerek dava reddedilebilir veya doğru mahkemeye gönderilmesi için yetki itirazı yapılabilir.
Önemli hususlar:
- Dava dilekçesi, taşınmazın bulunduğu bölgedeki Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulmalıdır.
- Yetki itirazı, dava açıldıktan sonra ilk duruşmada yapılabilir. Eğer davalı taraf yetki itirazında bulunmazsa, mahkeme davayı görmeye devam edebilir.
- Mahkeme sürecinde, taşınmazın tapu kayıtları ve fiili durumu incelenerek bilirkişi raporları doğrultusunda karar verilir.
Eğer taşınmazın mülkiyeti ile ilgili bir ihtilaf bulunuyorsa veya haksız müdahale iddiası tapu kayıtlarına dayanıyorsa, mahkeme Tapu Sicil Müdürlüğü’nden kayıtları isteyebilir, ilgili belediye ve kadastro müdürlüklerinden taşınmazın sınırlarını belirleyen harita ve belgeleri talep edebilir.
Bu süreçte, mahkemenin bilirkişi incelemesi yapması büyük ihtimaldir. Taşınmazın sınırlarının ve haksız müdahalenin belirlenmesi için harita mühendisleri, gayrimenkul uzmanları veya hukukçular tarafından hazırlanan bilirkişi raporları karar sürecinde belirleyici olacaktır.
El Atmanın Önlenmesi Davasının Süreci
El atmanın önlenmesi davası belirli hukuki aşamalardan oluşur. Davanın başarılı bir şekilde yürütülebilmesi için her aşamada dikkatli olunması ve gerekli hukuki adımların zamanında atılması önemlidir.
Haksız Müdahalenin Tespiti ve İhtarname Gönderilmesi
Davacı, taşınmazına yapılan haksız müdahaleyi fark ettiğinde öncelikle müdahaleyi yapan kişiye ihtarname göndererek müdahalenin sonlandırılmasını talep edebilir. İhtarname, noter aracılığıyla gönderilerek resmi bir delil niteliği kazanır.
- İhtarname gönderilmesi zorunlu değildir ancak mahkeme sürecinde iyi niyet göstergesi olarak dikkate alınabilir.
- İhtarname sonucunda müdahale sonlandırılmazsa, mahkemeye başvurulabilir.
Dava Dilekçesinin Hazırlanması ve Mahkemeye Başvuru
Davacı, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulmak üzere bir dava dilekçesi hazırlar. Bu dilekçede:
- Taşınmazın açık adresi ve tapu bilgileri yer almalıdır.
- Davalı tarafın taşınmaza ne şekilde müdahale ettiği açıkça belirtilmelidir.
- Talep edilen hukuki çözüm net şekilde ifade edilmelidir (örneğin, taşınmazın eski haline getirilmesi ve müdahalenin sonlandırılması).
Müdahalenin hangi delillerle ispatlanacağı dilekçede açıklanmalıdır.
Mahkeme Tarafından Delillerin Değerlendirilmesi ve Bilirkişi İncelemesi
Dava sürecinde mahkeme, sunulan delilleri inceleyerek bilirkişi raporu talep edebilir. Bilirkişi incelemesi sırasında:
- Taşınmazın sınırları ve müdahale olup olmadığı kadastro kayıtları ve haritalarla incelenir.
Mahkeme heyeti gerek görürse, taşınmazın bulunduğu yere giderek keşif yapabilir.
Tanık Beyanları ve İfade Süreci
Davacı ve davalı taraf, mahkemeye tanık göstererek müdahalenin haksız olduğunu veya olmadığını kanıtlamaya çalışabilir. Mahkeme, tanıkları dinleyerek müdahalenin ne şekilde gerçekleştiğini anlamaya çalışır.
Mahkeme Kararı ve Uygulama Süreci
- Mahkeme, taşınmazdaki müdahalenin haksız olduğuna kanaat getirirse el atmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi yönünde karar verir.
- Kararın icrası için icra müdürlüğü aracılığıyla işlem yapılabilir.
- Davalı taraf mahkeme kararına uymazsa, zorla tahliye ve müdahalenin sonlandırılması işlemi icra memurları tarafından gerçekleştirilir.
El atmanın önlenmesi davasında, davanın süresi mahkemenin iş yüküne, bilirkişi incelemelerine ve delillerin değerlendirme sürecine bağlı olarak değişebilir. Ortalama bir dava 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilmektedir.
El Atmanın Önlenmesi Davasında Delil Olarak Kullanılabilecek Unsurlar
El atmanın önlenmesi davasında, davacının taşınmazına haksız müdahale yapıldığını kanıtlaması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemeye sunulabilecek deliller büyük önem taşır. Kullanılabilecek en güçlü deliller şunlardır:
Tapu Kayıtları
- Taşınmazın maliki olduğunuzu ispat etmek için Tapu Sicil Müdürlüğü’nden alınan resmi tapu kayıtları sunulmalıdır.
- Paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti gibi durumlarda ortak mülkiyetin hangi oranlarda olduğu da mahkemeye sunulmalıdır.
Kadastro ve Harita Kayıtları
Eğer taşınmazın sınırlarına müdahale edilip edilmediği konusunda ihtilaf varsa, kadastro kayıtları ve harita mühendisleri tarafından hazırlanan krokiler delil olarak kullanılabilir.
Bilirkişi Raporları
Mahkeme, taşınmaz üzerindeki haksız müdahalenin teknik yönlerini değerlendirmek için harita mühendisleri ve gayrimenkul uzmanları tarafından hazırlanan bilirkişi raporlarını dikkate alır.
Uydu Görüntüleri ve Fotoğraflar
Müdahalenin boyutunu ve tarihini belirlemek için uydu görüntüleri, drone çekimleri veya cep telefonu ile çekilmiş fotoğraflar delil olarak kullanılabilir.
Tanık Beyanları
- Taşınmazın yakınında yaşayan komşular, bölgedeki diğer mülk sahipleri veya daha önce taşınmazı kullanan kişiler tanık olarak mahkemeye çağrılabilir.
- Tanık beyanları, özellikle taşınmazın uzun süreli işgal edildiğini veya müdahalenin hukuka aykırı olduğunu kanıtlamak için oldukça etkilidir.
Resmi Kurum Yazışmaları
- Belediyelerden, tapu müdürlüklerinden veya diğer kamu kurumlarından alınan resmi yazılar, taşınmazın hukuki statüsünü ve müdahalenin niteliğini açıklığa kavuşturabilir.
Mahkemeye sunulacak delillerin güçlü olması, el atmanın önlenmesi davasında haklılık payını artırır ve davanın daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlar.
El Atmanın Önlenmesi Davası Açmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
El atmanın önlenmesi davası açmadan önce, davanın başarılı bir şekilde sonuçlanması için belirli hazırlıkların yapılması gerekmektedir. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Müdahalenin Gerçekten Haksız Olduğundan Emin Olun
El atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkının korunmasına yönelik bir dava türüdür. Ancak bu davanın açılabilmesi için öncelikle müdahalenin gerçekten haksız ve hukuka aykırı olup olmadığının net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Bazı durumlarda, taşınmaza müdahale eden kişi:
- Ortak mülkiyet hakkına sahip olabilir. (Paylı veya elbirliği mülkiyet durumu)
- Geçerli bir kira veya kullanım hakkı bulunabilir.
- Tapuda belirtilen sınır yanlış çizilmiş olabilir.
Bu gibi durumlarda, el atmanın önlenmesi davası açmak yerine öncelikle taşınmazın hukuki statüsü ve sınırları netleştirilmelidir. Aksi takdirde, dava haksız bir şekilde açılmış olabilir ve mahkeme sürecinde reddedilebilir.
Tapu ve Kadastro Kayıtlarını Kontrol Edin
Dava açmadan önce, taşınmazın tapu kayıtları mutlaka incelenmelidir. Tapu Sicil Müdürlüğü'nden alınacak tapu kayıt örneği, taşınmazın maliki olduğunuzu ve sınırlarını gösteren resmi bir belgedir.
Eğer taşınmazın sınırları konusunda şüphe varsa:
- Kadastro Müdürlüğü'nden harita ve plan kayıtları alınmalıdır.
- Gerekirse bir harita mühendisiyle görüşülerek taşınmazın sınırlarının net bir şekilde belirlenmesi sağlanmalıdır.
Bu adım, özellikle komşu taşınmazlarla yaşanan sınır ihtilaflarında çok önemlidir. Eğer sınır belirsizse ve bu nedenle müdahale iddiası varsa, öncelikle kadastro düzeltme veya tapu iptali ve tescil davaları açılmalıdır.
Müdahale Eden Kişiye Öncelikle İhtarname Gönderin
Mahkemeye başvurmadan önce, taşınmaza müdahale eden kişiye noter aracılığıyla ihtarname göndermek etkili bir adım olabilir.
- İhtarname, müdahalenin hukuka aykırı olduğunu belirten resmi bir uyarıdır.
- Davalıya müdahaleyi kaldırması için belirli bir süre tanınır.
- Eğer davalı bu süre içinde müdahaleyi sonlandırmazsa, ihtarname mahkemede iyi niyet göstergesi olarak delil olarak kullanılabilir.
Bazı durumlarda noter ihtarı göndermek dava sürecini uzatabilir. Bu nedenle, acil ve ciddi müdahale durumlarında doğrudan dava açmak daha avantajlı olabilir.
Delilleri Toplayın ve Hazırlayın
Mahkemeye başvurmadan önce el atmanın hukuka aykırı olduğunu kanıtlayacak güçlü delillerin toplanması gerekmektedir.
Deliller şunları içerebilir:
- Tapu kayıtları (Taşınmazın size ait olduğunu kanıtlar)
- Kadastro kayıtları ve haritalar (Taşınmazın sınırlarını net bir şekilde belirler)
- Uydu görüntüleri ve fotoğraflar (Müdahalenin nasıl gerçekleştiğini gösterir)
- Tanık beyanları (Müdahaleyi gören komşular veya diğer şahıslar)
- Resmi kurum yazışmaları (Belediye veya ilgili kamu kurumlarından alınan belgeler)
- Bilirkişi raporları (Eğer önceden bir uzman inceleme yapmışsa, bu rapor mahkemede delil olarak sunulabilir)
Deliller ne kadar güçlü olursa, mahkeme süreci o kadar hızlı ve avantajlı ilerleyecektir.
Mahkemeye Hangi Taleple Başvuracağınızı Netleştirin
El atmanın önlenmesi davalarında genellikle şu talepler öne sürülür:
El atmanın durdurulması ve taşınmazın eski haline getirilmesi
Örneğin, bir kişi bahçenizin bir kısmını izinsiz olarak kullanıyorsa, mahkemeden bu kullanımın durdurulmasını ve alanın size iade edilmesini talep edebilirsiniz.
Müdahalenin devam etmemesi için tedbir kararı alınması
Eğer müdahale devam ediyorsa ve geri dönüşü zor olacak bir durum yaratıyorsa (örneğin taşınmazın üzerine inşaat yapılması), mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep edebilirsiniz.
Zararın giderilmesi için tazminat talebi
Eğer haksız müdahale nedeniyle taşınmazdan uzun süre faydalanamamışsanız veya bir zarar görmüşseniz, mahkemeden tazminat talep edebilirsiniz.
Dava dilekçesinde bu taleplerin açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, mahkeme yanlış bir değerlendirme yapabilir veya davanın kapsamı daralabilir.
Alternatif Çözüm Yollarını Değerlendirin
El atmanın önlenmesi davası açmadan önce, davayı gereksiz bir şekilde uzatabilecek durumlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Bazı durumlarda:
- Arabuluculuk yoluna başvurmak
- Davalı ile uzlaşmaya çalışmak
- Dostane çözümler üretmek
daha hızlı ve etkili sonuçlar doğurabilir. Özellikle aile üyeleri veya komşular arasında yaşanan taşınmaz müdahalelerinde, dava açmadan önce iletişim kurarak sorunun çözülmesi önerilmektedir.
Ancak, müdahale ciddi ve telafisi mümkün olmayan bir durum yaratıyorsa (örneğin, başkasına ait bir arsanın izinsiz olarak inşaata açılması), dava sürecini geciktirmeden başlatmak en doğru adım olacaktır.
Dava Açmadan Önce Bir Avukattan Hukuki Görüş Alın
El atmanın önlenmesi davaları, taşınmaz hukukuna ilişkin detaylı bilgi gerektirdiğinden, bir avukat desteği almak süreci kolaylaştırabilir.
Avukat desteği alarak:
- Davanın açılıp açılmaması gerektiği konusunda hukuki görüş alabilirsiniz.
- Dava dilekçenizin doğru ve eksiksiz hazırlandığından emin olabilirsiniz.
- Mahkemeye sunulacak delillerin eksiksiz olduğundan emin olabilirsiniz.
Bir avukatla çalışmak, davanın baştan sona doğru şekilde ilerlemesini sağlar ve olası hataları en aza indirir.
El Atmanın Önlenmesi Davasında Tazminat Talep Edilebilir mi?
Evet, taşınmazına haksız müdahale edilen malik, yalnızca müdahalenin önlenmesini değil, ayrıca uğradığı zararların tazmin edilmesini de talep edebilir.
Bu zararlar, kira kaybı, taşınmazın kullanılamaması nedeniyle oluşan maddi zararlar veya taşınmazın değer kaybetmesi gibi hususları içerebilir.
El Atmanın Önlenmesi Davasında Zaman Aşımı Var mı?
El atmanın önlenmesi davası mülkiyet hakkına dayandığı için zaman aşımına tabi değildir. Ancak davaya konu olan fiili durumun hukuki sonuç doğurup doğurmadığına bağlı olarak ek süre kısıtlamaları bulunabilir. Bu nedenle, hak kaybına uğramamak adına müdahale tespit edilir edilmez hızlı bir şekilde hukuki yola başvurulması önerilir.
Sonuç
El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz maliklerinin mülkiyet haklarını korumak için açabileceği önemli davalardan biridir. Taşınmaza yapılan haksız müdahaleleri engellemek ve mülkiyet hakkını korumak adına, delillerle desteklenen bir dava süreci yürütmek gereklidir. Eğer taşınmazınıza haksız bir müdahale olduğunu düşünüyorsanız, hukuki süreci başlatmadan önce uzman bir avukattan destek almanız önemlidir.
Taşınmazınıza izinsiz müdahale mi var? Mülkiyet hakkınızı korumak ve haksız el atmayı durdurmak için zaman kaybetmeden harekete geçin. El atmanın önlenmesi davası, mülkiyetinizi güvence altına almanın en etkili yoludur. Sürecin en başından itibaren size rehberlik edebilir, haklarınızı savunarak en iyi sonucu almanızı sağlayabiliriz. Profesyonel hukuki destek almak için bizimle iletişime geçin!
Sıkça Sorulan Sorular
El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz üzerindeki haksız müdahalenin sonlandırılması için açılır. Ecrimisil davası ise haksız işgal nedeniyle uğranılan zarar ve kayıpların tazmini için açılan bir tazminat davasıdır.
İlgili Yazılar: